Ekonomi

Merkez Bankası Başkanı Erkan soruları yanıtladı: (3)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, enflasyonun belirli bir eşik değerin üzerinde olması nedeniyle ihracata ve yatırıma destek vermekten çekinmediklerini belirterek, “İhracatın ve yatırımın desteklenmesinin bir faydası olmayacağına inanıyoruz” dedi. Enflasyondaki düşüş sürecini olumsuz etkileyecektir.” söz konusu.

Erkan, yılın 4. Enflasyon Raporu’nun tanıtımı amacıyla Merkez Bankası Yönetim Merkezi’nde düzenlenen bilgilendirme toplantısında soruları yanıtladı.

Sadeleşme adımlarına dayalı olarak kredi piyasasında hızlı bir dengelenme beklediklerini belirten Erkan, “Çünkü büyüme limitlerini iç talebi dengeleyecek şekilde ayarladık ama aynı zamanda ihracatı destekleyecek adımlar atmaya devam edeceğiz. Sıkılaştırma sürecinin devam etmesiyle beklentilerin sabitlendiğini de göreceğiz.” “Enflasyonla mücadele sürecine girerken bu bize çok fayda sağlayacak. Mayıs 2024’ten sonra enflasyonla mücadele süreci başlayacak. Hedefimiz bu yolda başarılı olmak. Bunda da kararlıyız.” dedi.

Kripto piyasalarına ilişkin çalışmalara ilişkin soru üzerine Erkan, SPK ile değerlendirmelerin sürdüğünü söyledi.

Fiyat artışlarına ilişkin soruyu Erkan şöyle yanıtladı: “Duyarlılık analizine baktığımızda, ücretlerdeki her yüzde 10’luk artışın enflasyona 1 ila 1,2 puan katkı sağladığını gösteriyor.” Bu kelimeyi kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Orta Vadeli Program (OVP) doğrultusunda ilerlemeye ilişkin sözleri hatırlatıldığında Erkan, “Diğer bakanlarımızla koordineli bir şekilde OVP’de ilerliyoruz. Varsayımlarımızı OVP’ye uygun yapıyoruz. Orada da Sayın Bakanımızın belirttiği gibi enflasyon beklentileriyle tutarlı bir varsayımda bulunduk.” değerlendirmesini yaptı.

“Mevduat faizleri 2024 sonu için beklentilerin üzerinde”

TCMB Başkanı Erkan, faiz oranlarına ilişkin soruları da yanıtladı.

Reel faizle ilgili çeşitli tanımlamalar yapılabileceğine işaret eden Erkan, “Para Politikası Kurulu (PPK) metinlerinde reel faizden bahsetmiyoruz. Çünkü TCMB olarak bizim işimiz birçok göstergeye aynı anda bakmak. Devam eden trendleri analiz edin, ay ay takip edin ve enflasyonda net bir iyileşme var mı bakın. Değil mi, bununla yetinmek. Bu tek bir göstergeye indirgenemez ve indirgenmemelidir. Gerçek faiz kavramları vardır. 12 ay sonra bu konuşulabilir, 2024 sonu da konuşulabilir. Şu anda mevduat faizleri 2024 sonu beklentilerin üzerinde. Dolayısıyla Türk lirasına geçişi görüyorsunuz.” dedi.

Enflasyonun aylık seyrinden ana eğilimine, arz-talep dengesinden fiyatlama davranışlarına kadar pek çok göstergeye bakarak karar aldıklarını vurgulayan Erkan, şöyle konuştu:

“Hem attığımız adımlar açısından hem de dış dünya açısından dinamik bir süreç. Şu anda bilgileri ay ay takip ediyoruz. Attığımız adımlar da var. Az önce de belirttiğim gibi bir çalışma yaptık. 700 milyar lirayı, 1 trilyon lirayı aşacak ek kısırlaştırma.”

“Etki analizi yaparak karar veriyoruz.”

Faiz artırımı ve kredi kısıtlama adımlarını hatırlatan Erkan, “Atılan koordineli adımlardan dolayı taşıt kredilerinde ciddi bir yavaşlama var. Bu doğrudan ithalata yol açtı ve enflasyonist oldu. Dolayısıyla bunları ay ay takip ederek tüm bunları aldık. teknik, bilime dayalı, etki analizine dayalı bilgiler ve adımların etkisi analiz edildi.” Bunu yaparak karar veriyoruz. Şimdi net bir iyileşme görüyor muyuz? Biz değil. Bu yavaş bir ilerlemedir. Öncü sinyaller alıyor muyuz? Evet. Bunları görmekten çok mutluyuz, alıyoruz. Programın çalıştığına dair ilk işaretler ortaya çıkmaya başladı. Bunların devam etmesi bizim için önemli. Atacağımız adımlar burada. “Davranışlarla bilgilendirilecek ve etki analizine dayanacak.” değerlendirmesini yaptı.

Merkez bankalarının atacakları adımlarla daha muhafazakar hale geldiklerine dikkat çeken Erkan, şöyle konuştu:

“Enflasyonun şu anda belirli bir eşik değerin üzerinde olması nedeniyle ihracatı ve yatırımı desteklemekten çekinmiyoruz. İhracatı ve yatırımı desteklemenin enflasyonla mücadele sürecine olumsuz bir etkisi olmayacağına inanıyoruz. Mutlaka bir Türk ekonomisini devreye sokuyoruz.” Döviz Korumalı Mevduat’ta (KKM) liranın piyasaya girmesi. Başka sebepler de var. Ama bu da belirleyici bir sebep. Sıkılaştırmaya devam edeceğiz.”

Erkan, Türk lirası mevduat faizlerinin yüksek ve cazip olmasının, vatandaşların ve mevduat sahiplerinin enflasyon beklentilerine göre yüksek kalmasının önemli olduğunu belirterek, bunun diğer Türk lirası enstrümanlar için de geçerli olacağını ve faiz artırımına gideceklerini açıkladı. bunun önemi.

Kredi mekanizmasının durduğu zaman tekrar canlanmasının zaman alacağına işaret eden Erkan, şöyle devam etti:

“Enflasyonla mücadeleye girerken ılımlı olmak ve pozitifin istikrarını ayarlamak önemli. Önceliklerimize baktığımızda, enflasyonu bir an önce düşürmek için attığımız adımların aynı zamanda enflasyonu da güçlendireceğini düşünüyoruz. Rezervleri ve bu ikisinin bir arada yapılması optimaldir. Reeskont kredisi faiz oranlarında indirim yaptık. Bileşik faizi “Siyasetin çıkarlarına taşıdık. Eğer kademeli olarak gitmeseydik, hem asgari fiyat düzenlemeleri hem de faiz giderleri nedeniyle ihracatçıların ne zaman rekabetten şikayet etmeye başlayacağını bilemeyecektik. Kademeli olarak ilerlemek risk yönetimi açısından gerçek bir adımdır.”

Yeni madeni para soruları

Erkan, 2,5 liralık madeni para basılacağı, 5 liralık banknotların ise kaldırılıp aynı değerde madeni paralar basılacağı tezlerine de yanıt verdi.

Darphane’nin 100 milyon 5 liralık hatıra parası bastığını hatırlatan Erkan, 5 liralık banknotların tedavülde kalması için bunların tedavüle alınmasının sorun yaratmayacağını söyledi. Yeni Türk Lirası’na (YTL) geçiş sürecindeki uygulamaları hatırlatan Erkan, şunları söyledi:

“1 YTL’lik banknotlar 1 YTL’lik madeni paralarla birlikte tedavüle çıkarıldı. Bu bağlamda isteyen olursa 500 TL’lik banknot ihraç etme zorunluluğu bulunmuyor. Son dönemde sıkılaşan para politikalarının da etkisiyle emisyon hacmi reel olarak azaldı. varsayımların altında kaldı. Faiz oranlarında niceliksel, seçici kredi sıkılaştırması uygulandı.” “Artışların aktarımını ve etkisini güçlendiren bütünsel bir sektör olarak görüyorum. Para Politikası Kurulu toplantılarımızda da gerek makroihtiyati çerçevede, gerek Türk lirası mevduata geçiş çerçevesinde önce, sonra eş zamanlı adımlar atıyoruz. Bu da bütünsel yaklaşımın kanıtıdır.”

(Bitti)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu